İnsanlık tarihi boyunca adeta dişiliğin bir sembolü olarak kabul edilen meme dokusu, kadın vücudunun estetik bütünlüğü göz önüne alındığında en önemli tamamlayıcı unsurdur. Çeşitli genetik ve gelişimsel faktörler nedeniyle vücudun geri kalanına orantısız şekilde küçük, yahut yetersiz kalan meme boyutları kadın psikolojisini ve yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir.
Bugüne dek bu problem için çok çeşitli çözümler denenmiş, ancak bunların hiçbirisinin silikon protezlerle yapılan büyütme operasyonları kadar başarılı olmadığı net olarak anlaşılmıştır. Günümüzde kullanılan meme protezlerinin sağlık açısından güvenilirliği çok merkezli olarak yapılan çok sayıda bilimsel çalışma ile ispatlanmıştır. Meme büyütme operasyonları hasta memnuniyeti üst düzeyde olan girişimlerdir, çünkü hasta uyanır uyanmaz gözle görülür bir değişim hissetmektedir.
Meme protezi operasyonu öncesinde hastanın sağlık durumu,mevcut meme dokusu miktarı, genel vücut yapısı, ölçüleri ve kişinin beklentileri detaylı bir şekilde değerlendirilir. Oluşacak sonucun doğallığı açısından bu fiziksel değerlendirme çok büyük önem taşımaktadır. Amaç hastayı tatmin edecek büyüklükte, ancak yapay durmayan bir görüntü elde etmektir. Bu değerlendirme sonucunda hastaya koyulacak protezin biçimi, hacmi, yüzey özellikleri ve yerleştirileceği alan kararlaştırılarak hastaya açıklanır. İmzalı bir onam formu alınır ve hasta operasyona hazırlanır.
Meme büyültme cerrahisi göğüs çevresini uyuşturarak lokal anesteziyle yapılabilirse de çoğu zaman genel anestezi ile uygulanır. Meme ameliyatı düşünen her kişinin atması gereken ilk adım bir plastik cerraha danışmaktır. Arzulanan sonucun mükemmeliyet değil, düzeltme olduğunu akılda tutarak göğüslerinizin ameliyat sonrası büyüklüğü ve görünümü ile ilgili beklentilerinizi açık yüreklilikle tartışmalısınız.
Herhangi bir estetik ameliyat uygulanmadan önce sağlanması gereken en önemli etkenlerden biri duygusal kararlılıktır. Meme büyültme ameliyatı göğüslerinizi şekillendirir fakat hayatınızı şekillendirmez. Estetik cerrahi görünümünüzü düzeltir ve kendinize olan güveninizi tazeler fakat gerisi size kalmaktadır.
Sizi muayene ettikten sonra cerrah, göğüs kafesini kaplayan deri ve göğüslerin durumu gibi ameliyatla ilgili kararları etkileyecek diğer değişkenleri tartışacaktır.
Memenin bariz olarak sarktığı vakalar için, cerrah meme büyültme ameliyatına ek olarak meme derisini azaltacak, yeniden şekillendiren bir yöntem önerebilir. İlk ziyaret esnasında cerrahınız, kullanılacak cerrahi teknik, anestezi, ameliyatın nerede yapılabileceği, cerrahinin gerçekçi olarak neleri başarabileceği gibi sizin durumunuza özel detayları açıklayacaktır.
Estetik meme ameliyatını seçmeden önce risk ve masraflar gibi değerlendirilmesi gereken ilave etkenler, cerrah ile bu esnada tartışılmalıdır.
Her yıl başarıyla binlerce meme büyültme ameliyatı uygulanmaktadır. Buna rağmen, sizin bu cerrahinin muhtemel riskleri ve ilgili komplikasyonlar hakkında bilgilendirilmiş olmanız gerekir. Enfeksiyon ve sınırlı kan birikimi gibi ameliyat sonrası komplikasyonlar nadirdir ve tedavi edilebilir. Ara sıra kapsüler kontraktür olarak tanımlanan aşırı skar (nedbe dokusu) oluşumuna bağlı olarak çok sertleşmiş göğüslerin yumuşatılması için ikinci bir ameliyat gerekebilir. Komplikasyon riski, iyileşme dönemindeki takiplerinizde cerrahınızın tavsiyelerine yakından uyarak azaltılabilir.
Meme büyültme ameliyatı tipik olarak az gelişmiş göğüslerin veya doğum sonrası küçülmüş (atrofiye olmuş) göğüslerin büyütülmesi için uygulanır. Aynı zamanda mastektomi (Memenin cerrahi olarak alınması) sonrası rekonstrüksiyon sonrasında oluşmuş asimetriyi dengelemek amacıyla uygulanabilir. Yöntem kapsamı hangi değişikliklerin arzulandığına ve cerrahın neyi uygun gördüğüne dayanır.
Göğüs büyültmede kullanılan bir kaç cerrahi yaklaşım vardır. En sık kullanılan teknikler, meme alt kısmının göğüs kafesine kavuştuğu bölgenin hafif üzerine yapılan meme altı kesisi veya meme başının çevresindeki koyu renkli derinin (areola) alt sınırı boyunca yapılan yarım daire şeklindeki areola çevresi kesisidir. Daha nadir kullanılan ise koltuk altına yapılan aksilla kesisidir. Kullanılacak teknik cerrahın tercihine dayanacaktır. Ameliyatın kapsamına bağlı olarak işlem yaklaşık 1,5-2 saat civarında sürer. Ameliyatı takiben göğüslere pansuman uygulanır, sütyen kullanılır.
Ameliyat sonrası, ağrı ilaçla kolaylıkla kontrol edilebilir ve birinci veya ikinci günde kaybolacaktır. Eğer pansuman uygulandıysa bir kaç gün sonra sütyenle değiştirilecektir. Her ne kadar cerrah en az göze çarpacak şekilde olması için çaba harcayacaksa da yara izleri cerrahinin kaçınılmaz sonucudur. Birçok vakada yavaşça solacak ve zamanla zor fark edilir hale gelecektir. Göğüslerdeki hafif derecede sişme ve renk değişiklikleri birkaç günde kaybolacaktır. Meme büyültme cerrahisinin amacı daha doğal ve dolgun gözüken göğüslerdir.
Her iki taraftaki iyileşme sürecinin farklılığına bağlı olarak meme asimetrisi oluşabilir. Ameliyatı takip eden haftalarda hatta aylarda memede farklı derecelerde sertleşme ortaya çıkabilir. Bazı durumlarda cerrah, yumuşaklığı arttırmak amacıyla meme masajı önerebilir. Ameliyatı takiben meme başlarında his kaybolabilir. Fakat çoğu vakada his geri dönecektir.
Her ne kadar ameliyat sonrası birinci günlerde ayağa kalkacaksanız da, plastik cerrahınız normal rutininize dönmeniz için uygun bir program önerecektir. İyi bir iyileşmeye müsaade etmek amacıyla aşırı aktiviteden ve kollarınızı fazla yukarıya kaldırmaktan kaçınmalısınız. İşe ve normal aktivitenize ne zaman geri döneceğiniz ne kadar hızlı iyileştiğinize ve kendinizi nasıl hissettiğinize bağlıdır.
Ameliyat sonrasındaki ilk iki hafta yatarken sırtüstü yatmalısınız.
♦ Ameliyat sonrası ilk iki gün kollarınızın hareketini mümkün olduğu kadar azaltın. İlk hafta içinde ise az miktarda kol hareketleri yapın. Ağır kaldırmayın. Bu süre içinde araba kullanmayın.
♦ Bandajlarınız alınıncaya kadar (genellikle 6. ve 7. gün) meme bölgenizi ıslatmayın.
♦ Memeleriniz şiş ve ağrılı olabilir. Bazen morluklar da görülebilir. Memelerinizin hissiz veya duyarlı olması beklenmeyen bir durum değildir.
♦ Size yazılan ağrı ilacını sadece bir rahatsızlık hissettiğinizde kullanın. Antibiyotiklerinizi bir hafta süreyle muntazam kullanın. İlaçlarınızı hemşire veya doktora sormadan kendiliğinizden kesmeyiniz.
♦ 45 gün süre ile hiç bir suretle aspirin veya aspirin içeren, kabaca kanı sulandırıcı ilaçlar kullanmayınız.
♦ Pansuman ve kontrolleriniz için doktorunuzdan randevu alınız.
♦ Yine 15. gün doktorunuzdan öğrendiğiniz masaja başlayınız..