Hemen hemen bütün toplumlarda değişik derecelerde sosyolojik bir öneme sahip olan kızlık zarının tıbbi adı (latincesi) "Hymen"(Himen) dir. Özellikle Müslüman ülkelerde daha önceden cinsel ilişkinin olup olmadığının bir kriteri olarak görüldüğünden önemi büyüktür.
Günümüzde dahi, evlendikten sonraki ilk ilişkide kanamanın olmaması nedeniyle, pek çok kızımız haksız yere bakire olmadığı düşüncesiyle apar topar kollarından tutularak kızlık zarı muayenesi için zorlanmaktadır. Bu durumda bu genç kızlarımız son derecede küçük durumlara düşürülmekte ve evliliklerine maalesef çok kötü bir anıyla başlamak zorunda kalmakta; çoğu zaman da duyulan güvensizlikler nedeniyle evlilikleri kısa zaman içinde boşanmalarla sonuçlanabilmektedir.
İnsanoğlunun tarihsel gelişimi süresince pek çok toplum himeni saflığın ve el değmemişliğin yani "bekaretin sembolü" olarak görmüştür. Bu inanışın uzantıları hala daha bizim toplumumuz gibi dünyadaki pek çok toplumda sıklıkla yer almaktadır.
Kızlık zarının fizyolojik (işlevsel) görevi bugüne kadar tam olarak açıklanamamıştır ve genellikle özel bir görevinin olmadığı düşünülmektedir. Adli tabiplikte ise cinsel şiddete veya istismara maruz kalan çocukların tanısında kullanılmaktadır. Günümüzde kızlık zarının fizyolojik bir görevinden çok "sosyolojik bir fonksiyonu" vardır.
Himen, anatomik olarak vajinayı oluşturan ve "mukoza" adı verilen dokunun vajina girişini oluşturan doku kıvrımıdır. Yani kızlık zarı vajina içinde değil vajinanın hemen girişinde dudakların yaklaşık 1-1.5 cm içindedir ve küçük dudaklara bağlıdır. Kızlık zarı, bu yapısıyla dış genital oluşumlar içinde kabul edilmektedir. Dışarıya bakan ön yüzü "deri"ye, vajina içine bakan arka yüzü ise "mukoza"ya benzer.
Kız çocukların hemen hepsine bulunan himen çok nadir olarak doğuştan hiç bulunmayabilir veya çok ince bir yapıda olup cinsel ilişkide kanamayabilir. Kızlık zarı çocukluk çağında daha sert olan dokudan oluşmakla birlikte, ergenlikle birlikte östrojen hormonunun salınmasına bağlı olarak değişime uğrayarak esneklik kazanır.
Kızlık zarı vajina girişini tamamen kapatmaz, ortasında adet kanının ve vajinal salgıların dışarıya akmasını sağlayan bir delik bulunur. Bu deliğin şekli ve yapısı himen türlerinin belirlenmesinde kullanılır. Kızlık zarının normalden kalın olması durumunda nadiren cinsel ilişkiye engel bir durum ortaya çıkabilir.
Kızlık zarının şekilleri, kalınlığı ve elastikiyeti kişiler arasında büyük farklılıklar gösterir. Şekli dışında kızlık zarları deliğin ve serbest kenarın karakteri, zarın kalınlığı ve zarın direncine göre de sınıflandırılabilir. Bazı kızlık zarları sert, bazıları esnek kıvamlıdır. Kızlık zarının sert, kalın veya yüksek kenarlı olması ileride kişinin ilk cinsel ilişkisinin de zor olacağını ifade eder. Bu nedenle genç kızların evlenmeden önce genel bir kızlık zarı muayenesi olarak durumlarını bilmeleri, ilk deneyimlerinde bilinçli olmalarını sağlar.
İlk cinsel ilişki esnasında himen ortasındaki delik penis çapından küçük olduğu için halka şeklindeki zar bir kaç yerden yırtılır ve az miktarda kanama meydana gelir. Bu yırtıklar birkaç gün içinde nedbeleşir ve bir daha kanama olmaz. Çok nadiren ilk ilişkiyi takip eden bir kaç ilişki sırasında da kanama görülebilir. Kızlık zarı kısmen esnek olmasına karşın, vajinanın içine girilen ilk ilişkide kolaylıkla yırtılan ve kanayan damarlardan zengin bir anatomik yapıdır.
Kızlık zarının özgün yapısı bazı kadınlarda penis girişine izin verir ve birden çok defa ilişkide bulunsa bile zarda yırtık meydana gelmez. Halk arasında "esnek zar" veya "elastik zar" olarak adlandırılır. Bu durumda zar ancak normal doğum sonrasında yırtılacaktır. Diğer taraftan kişiler arası önemli yapısal farklılıklar nedeniyle, kızlık zarı aşırı esnek olanlarda veya zar üzerinde yapısal olarak çok az sayıda damar bulunması durumunda yine ilk cinsel ilişkide kanama gerçekleşmeyebilir.
Bazen de ilk ilişkide yırtılmanın olduğu bölgede hiç damar olmayabilir veya bulunan çok küçük damarlar anında pıhtılaşabilir, böylelikle de hiç kanama izlenmeyebilir. Kızlık zarının % 50'si ilk ilişkide kanamamaktadır. İlk gecede kızlık zarı kanaması çok az olabilir, hiç olmayabilir veya normalden fazla miktarda olabilir. Bu durum kızlık zarının yapısı ve türü ile yakından ilişkilidir.
Bazı yüksek kenarlı, fazla damarlı ve etli (kalın) kızlık zarları normalden fazla kanayabilir. Hatta bazen bu durumlarda bir takım cerrahi müdahaleler bile gerekebilir. Ancak bu tür olumsuzluklar oldukça nadir görülmektedir.
Yine bazı kişilerin çocukluk döneminde aldığı katı ahlaki eğitimler ve duydukları abartılı ilk gece hikayeleri, ilk cinsel deneyimlerinde kendilerini kasmalarına bu şekilde penisin girişi ile oluşan yırtıkların normalden fazla kanamaya yol açmasına sebep olabilir. Bu tür ilişki sırasındaki istemsiz kasılmalar "vajinismus" olarak tanımlanır ve ayrıca psikolojik tedavi gerektirebilir.
Kızlık zarının dikilmesi işlemine "hymenoplasty" ameliyatı adı verilir. Kızlık zarı dikimi ameliyatları kızlığın yenilenmesi ve tamiri için yapılır, sağlık sorunlarından değil sosyolojik nedenlere bağlı olarak yapılmaktadır. Bu konuda da kendi geliştirdiğimiz ve ulusal bilimsel kongre ve dergilerde de yayınlanmış tekniğimizi kullanmaktayız. Bu küçük cerrahi operasyon lokal anestezi ve gerekirse sedasyon eşliğinde kolayca uygulanmaktadır. Ayrıca kalıcı bir teknik olduğundan illaki gerdekten önce yapılması gerekmiyor. Onarıldıktan sonra yıllarca aynı kalabilmektedir. Ayrıca herhangi bir durumda açılma olması halinde bile yeniden onarım şansı vardır. Ekibimizce geliştirdiğimiz tekniğimizin bilimsel detaylarını yayınlarım sayfasında bulabilirsiniz.